17 Ağustos 2015 Pazartesi

Toprak

2 haftalık bir tatil arasından sonra herkese tekrardan merhaba. Tatil güzel şey tabi ki, sorgulamaya bile gerek yok (bir sonraki yazımda tatilimden biraz bahsederim belki) ama ne kadar ne olursa olsun insanın kendi yuvası, evi, yurdu gibisi yok. Geçen hafta cuma akşamı büyük bir hasretle döndük evimize. Gelir gelmez toprağa soktum ellerimi. Şu yukardaki alan herhalde ancak 1 metrekare. Biz giderken bu domatesler minicik birer bebekti :) İyice büyümüşler. Toprak nasıl bir mucize ben hala anlayabilmiş değilim. Bir mercimek tanesi kadar tohumu koyuyorsun içine, biraz su veriyorsun, biraz da güneş aldı mı dünyanın en büyük mucizelerini seyrettiriyor sana. Öyle bir güç ki belki de kanserin, depresyonun, tedavisi bulunamamış tüm hastalıkların çözümü ondadır. Aradan geçen iki hafta içinde domateslerin sadece kendileri değil, bitkileri ve dalları da büyümüş. Filizi olmayan dalları iyice budadım ki güneş domateslere ulaşsın.

Bu da körpecik bir salatalık ile benim toprak ve bitkilerle oynamaktan kararmış ellerim :) Salatalık çok sarmaşık tabiatlı bir bitki. Yan yana olduğu diğer fidelere fazla sarılıyor. Seneye ekip biçmek yine kısmet olursa salatalık fidelerini ayrı yere dikeceğim.

 Çıtıra gel :) Biber en arsız sebze. Bir ekiyorsunuz bin veriyor.

İşte bir mucize daha. Bu alanın sağında kiraz ağaçları var. Oradan bir kiraz maydanozların arasına düşmüş (veya biz toplarken düşürmüşüz) O minik çekirdekten bir ağaç çıkmış büyümüş. Bu fidan iyice büyüyecek, daha uygun başka bir alana taşınacak ve meyve vermesi için aşılanacak.

Mandalinalar

 Ve portakallar

  Bu miniği de sabah maydanozları toplarken buldum :) Bu nasıl bir güzellik!


Geçtiğimiz cumartesi gününün salata ve cacığının malzemesi :) (ve evet, şu soldaki de salatalık)
--
Herkese iyi haftalar diliyorum.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder