6 Nisan 2018 Cuma

Fındık kesesi


Ufacık bir yazı vasıtasıyla merhaba demek istedim size. Nasıl gidiyor hayat? Neler yapıyorsunuz? Her şey yolundadır umarım. Hem bahar gelmiş hem cuma. İnşallah gerisi de gönlünüze göredir. 
Geçtiğimiz haftalarda dolapları karıştırınca bu minnoş keseleri buldum bir kenarda. Sonra içlerine fındıkları doldurdum. Tüm paketleri (zaten hepi topu 3 tane) fotoğraflayamasam da hava kararmadan bir tanesini fotoğraflamayı başardım. Ertesi gün de buluştuğum arkadaşlarıma dağıttım.
Paketleri bantla yapıştırıp birer de Tilda bebek mandalladım (Ne modaydı bu Tilda bebekler bir zamanlar değil mi?) Hazırlarken pek keyif aldım. Ortaya narin, minnoş, naif bir görüntü çıktı. (Bu arada keseler bir dergiden çıkmıştı ama hangisinden hiç hatırlamıyorum) Vesileyle hepinize mutlu hafta sonları diliyorum. Selamlar herkese.

28 Şubat 2018 Çarşamba

Kış halleri

'Kış' halleri dediysem de çok da kışlık bir durum yok biliyorsunuz. Son birkaç gündür biraz soğuk yaptı. Dün ve bugün azıcık kar serpiştirdi, o kadar. Bu yıl, kışın karla gelen güzel yüzünü değil de, karanlıklara boğan diğer yüzünü yaşadık daha çok. Ben de iki dirhem ışığın peşinde, akşam eve vardıktan sonra hava noolur hızlı kararmasın diye dualardayım. 
 Ufak tefek anlık mutluluklar-memnuniyetler peşindeyiz ki iki yudum kahve bu anlar arasında başı çekiyor. 
  Mumlar ve iyi ki kitaplar dergiler var. Kusursuz kış eşlikçileri. 
 
Kitaplar dipsiz kuyu. İnsan kitaplar sayesinde yazken kışı, kışken yazı ve neyi özlediyse onu yaşayabiliyor (çok şükür)
Ufak tefek oyalanmalıklar etrafta
Defterleri ben yapmıştım (Burada bulabilirsiniz)  Kalemler ve flip flop silgi Barcelona hatırası. Baktıkça hatırlamak güzel bir şey. 

Tığ işi çanta

Geçtiğimiz hafta bir örme dürtüsü geldi bana. Akşamları tığımı ve iplerimi aldım elime ve başladım ufaktan. Kırlent yüzü mü yapsam, bebek battaniyesi mi derken minik bir çantada karar kıldım. 2 eşit parça ördüm.
 Sonra bunları 3 kenardan sık iğne ile birleştirdim. 
 Bu renkler çok hoşuma gidiyor. İplerin markası Fibra Natura Coton. Pendik Kaplan'dan alıyorum. 
Katıldığım bir seminerde verilen yaka kartındaki bu metal kulakçıkları kesip lazım olur diye koymuştum bir kenara. İki yandan taktım çantaya. Uzun omuz askısı mı yapsam yoksa tek taraftan portföy gibi taşımak için bileklik mi yapsam ona karar veremedim henüz.
 Düğme dekoratif. Alttan çıtçıt kapama yaptım. 
Askının yanı sıra çantanın bir eksiği daha var ki o da astar. Güzel bir astar gerekiyor ki hem formu bozulmasın, hem de minik parçalar aralardan düşmesin. Aslında en güzeli astara fermuar monte etmek olur değil mi? Bu arada askı konusunu galiba uzun kol askısı (çapraz da takılabilecek şekilde) şeklinde yapacağım. Daha kullanışlı olacağı kesin. Güzel bir astar kumaşına ihtiyacım var şimdi :)

(Yukarıya kadar olan kısmı geçen hafta yazıp paylaşmıştım ama sonra çantaya saplar da ekleyip yazıyı güncelleyip yeni fotoğraflarla aşağıdaki kısmı ekleyerek tekrar paylaşıyorum)

Sık iğne ile 5 veya 6 sıra gidip gelerek sağlam bir askı yaptım çantaya.
Sonra bu askıları iki uçtan metal aparatlara sabitledim. Ayrıca ortadan sabitlediğim kapama britini çıkarmaya karar verdim ve söktüm. Böyle daha hoşuma gitti. 
 Ayrıca üşenmeyip modellik de yaptım size. Birisi üstteki gibi açık renklerle...
Diğeri ise üstteki gibi full siyah ile. Instagramda yaptığım paylaşımda açık renkli kombin daha çok beğeni aldı ama bakalım siz ne düşüneceksiniz. İyi günler herkese... Selam ve sevgiler.

22 Şubat 2018 Perşembe

42 yıllık fincanlar

42 yıllık fincanlar... Annem Sağlık Meslek Yüksek Okulu'ndan mezun olunca, mecburi hizmet tayini Mardin'e çıkmış. Bir süre Mardin'de görev yapmış. Çiçeği burnunda bir hemşire olarak aldığı ilk maaşıyla kaçak getirilen bu fincanlardan satın almış. Şimdi 3 adet var elimizde. Anneannem saklamış. 2017 sonunda da annem bana getirdi fincanları.
 Ben de geçen hafta sonu evde minik bir dekor yapıp fotoğraflarını çektim.
 Öyle zarif, öyle minnoş ki. Koca bir dönem evlerde kahveler bu fincanlarda içilmiş.  
Bir diyeceğim şey de şu ki, bu beyaz pamuk minnak çiçeklere bayılıyorum. Ne kadar zarifler. Çiçekçilerde ana çiçek olarak değil de, demetleri süsleme amaçlı figüran çiçek olarak kullanılmalarına razı değilim.
Ve son olarak, demek taa 42 yıl önce bile Çin'den geliyormuş her şey. Ne Çin'miş demek geliyor içimden. İpek Yolu ile başladıkları ticarette ülkeler hala Çin'den gelen akışı nasıl durduracaklarına kafa yoruyorlar.

19 Şubat 2018 Pazartesi

Tığ işi el yapımı çanta

Geçtiğimiz hafta bir örme dürtüsü geldi bana. Akşamları tığımı ve iplerimi aldım elime ve başladım ufaktan. Kırlent yüzü mü yapsam, bebek battaniyesi mi derken minik bir çantada karar kıldım. 2 eşit parça ördüm.
 Sonra bunları 3 kenardan sık iğne ile birleştirdim. 
 Bu renkler çok hoşuma gidiyor. İplerin markası Fibra Natura Coton. Pendik Kaplan'dan alıyorum. 
Katıldığım bir seminerde verilen yaka kartındaki bu metal kulakçıkları kesip lazım olur diye koymuştum bir kenara. İki yandan taktım çantaya. Uzun omuz askısı mı yapsam yoksa tek taraftan portföy gibi taşımak için bileklik mi yapsam ona karar veremedim henüz. 
 Düğme dekoratif. Alttan çıtçıt kapama yaptım. 
Askının yanı sıra çantanın bir eksiği daha var ki o da astar. Güzel bir astar gerekiyor ki hem formu bozulmasın, hem de minik parçalar aralardan düşmesin. Aslında en güzeli astara fermuar monte etmek olur değil mi? Bu arada askı konusunu galiba uzun kol askısı (çapraz da takılabilecek şekilde) şeklinde yapacağım. Daha kullanışlı olacağı kesin. Güzel bir astar kumaşına ihtiyacım var şimdi :)

Herkese güzel bir hafta diliyorum. Beklediğiniz, hayal ettiğiniz ne varsa sizin olsun.

2 Şubat 2018 Cuma

Galeri 77

Geçenlerde bir ara yolum Şişli Harbiye dolaylarındaki Galeri 77'ye düştü. Renklerden paralize oldum yine. Ben aslında Pendik Kaplan'cıyım. Orası çok büyük, geniş ve bol çeşit var (Her türlü tuhafiye malzemesinde) Diğer taraftan, Galeri 77 de yakınlar arasında en kapsamlısı.
Şu renkler çok minnoş değil mi? 
2017 Şubatında parmak örgüsü ile herhalde 20'ye yakın boyunluk yapmıştım. (Biri de yukarıdaki) Fotoğrafta gördüğünüz boyunluğun ipi olan Alize Country'lerden aldım 4 tane. Bu arada merak edenler buradaki yazıma göz atıp boyunluk yapımını görebilir. 4 ipin ikisini o gece yaptım ama kalan 2 boyunluğu da bu gece yapacağımmm. Çok mutluyum bunun için :) Sizlere iyi hafta sonları. 

5 Ocak 2018 Cuma

Hani nerede?

Hani şarkıda diyor ya,

'Bekle dedi gitti,
ben beklemedim,
o da gelmedi.
Ölüm gibi bi'şey oldu
ama kimse ölmedi'

Aynen bu şarkıdaki gibi... Kış gelecek sandık, kar yağacak sandık, ortalık bembeyaz olacak sandık... Böyle sandığımız için yazdan kendi rızamızla ayrıldık. Hani nerede kış. Ocak ortasında ceketle geziyoruz. Kar yok. Yılda bir kere yaşadığımız o bembeyaz büyülü günler yok. Yazdan zoraki ayrıldık, kışı çok da istemedik, o da zaten gelmedi :) -- Anlatmak istediğim şeyi dizelerle bağlamaya çalışıyorum ama oldu mu bilmiyorum :)

Olsun. Bugün çok muyluyum. Ayselim İsviçre'den izne gelmiş. Bu gece bizim gecemiz, bu gece kızlar gecemiz :) Herkese mutlu hafta sonları...