20 Ağustos 2015 Perşembe

Sabah ritüeliniz ve hayat kaliteniz

Ne zamandır yazmak istediğim bir konuydu. Bugün medium.com'dan Cathryn Lavery'nin yazısını okuyunca daha da gaza geldim. Sabah belli ritüelleri olan ve bunları aksatmayan insanların daha başarılı olduklarından bahsediyor bu yazı. Ben başarıyı falan izninizle bir kenara bırakacağım. Sadece ve sadece (ayrıca başarıdan çok daha fazla ihtiyaç duyduğumuza inandığım için) 'iç dengenin kurulabilmesi' için sabah ritüellerinin önemini yazmak istiyorum biraz elimden geldiğince. Zaten iç dengesi sağlam olan insanlar değil midir başarılı olanlar?

Nasıl başlıyor sabahlarımız? Çoğunlukla alarmla uyanma (neyse ki bu işkenceyi 4 sene önce çıkardım hayatımdan) koşturma, harala gürele, sinir stres, herkes hazırlanacak, çocuk(lar) varsa onlar hazırlanacak, yapılacak işler, koşturulacak toplantılar, vb vb... Bu hissiyat ve yangın yeri gibi tutuşmanın bize hiçbir katkısı olmadığı gibi, hayatlarımızdan çaldığını söylemek istiyorum.

Bence, genel tutumumuzun aksine, sabahlar 'yavaş' olmalı. İnsan yavaş yavaş ve uyandığını hissederek ve uyandığına şükrederek uyanmalı. Hatta 3-5 dakika erken uyanıp varsa çocuğunun yüzünü, burnunu, saçlarını, yatarken aldığı pozisyonu ve nefes alış verişini seyretmeli. Bir kuşun sesini duymalı, saksıda bitkileriniz varsa onların yeni filizlerini görmeli ufak bir turla. Ayrıca sabah çok ufak da olsa egzersiz, esneme şart. Bunu birkaç kere deneyin farkı göreceksiniz. Sonra her sabah ne giyeceğim telaşınız varsa eğer o korkunç bir şey (Bu arada diyelim ki çalışmayan bir bayansınız ve her gün aynı ev kıyafetini giyiyorsunuz, bu da aynı derecede korkunç tabii). Lavery de söylemiş. Sabahları giyim kuşamda sadeleşmek şart. Benimki planlı olmadı ama herhalde bir 3-4 yıl önce ne giyeceğim derdim bitti. Tabii ki zaman zaman yaşıyorum ama belli aralıklarla giydiğim belli kıyafetler dışındakilere elim gitmiyor artık. Toplasan 15-20 ayrı elbiseyi dönüştürerek giyip çıkıyorum her sabah. Birinde fular takıyorum, birinde kemer ama bu konuda sadeleşmeyi başardığımı söyleyebilirim. Sonra sabahları bol miktarda su içmek ve ardından kahvaltı yapmak mutlaka ama mutlaka gerekiyor. Az da olsa, bir dilim de olsa, insan kahvaltısını arzu ettiği ölçü ve şekilde yapmalı. Boş mideye çay-kahve işkencesi fena bir şey.

Bunlara benim ekleyebileceğim başka şeyler de var aslında ama tek fotoğrafın altına bu kadar uzun bir yazı olmaz :)  (Bu satırda bile hala benimle olanlara teşekkürler :))

Son bir şey: İnsanın her sabah arkasını yaslayıp hiçbir şey yapmadan bir 5-6 dk oturması da gerekiyor bence. Saçma veya anlamsız mı geliyor size? Deneyin ne demek istediğimi anlayacaksınız.

2 yorum :

  1. Beni yaşadığımız hayatta en çok üzen şeylerden hatta yoran diyebilirim hepimizde var olan telaş.Sürekli bir koşturmaca,sürekli bir yetişememe durumu ,panik yaşarken kadar yazarken bile nefesimi kesiyor.Hele sabah koşturması değil güne zinde başlamak tüm enerjiyi emiyor sanki.Bir kaçını yakalamış olsam da bunların daha çok çaba lazım.Ama şart mutlaka yoksa hayat kalitemiz giderek azalacak ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet Bahar Hanım. Çok güzel yazmışsınız. Çaba lazım yoksa bizden eksiltecek bu sürekli telaş hali. Selam ve sevgilerimle.

      Sil