26 Eylül 2014 Cuma

Hello pilates

Bunu her seferinde nasıl başarıyorum bilmiyorum. Hayatımın temposunu düşürmeye ve yavaşlamaya (güya) niyetliyken aldığım her kararda tam tersi oluyor durum :) Ama bu sefer büyük oynadım :)

Kendine en güvenmediğin konu nedir diye sorarsanız, cevabım spor olur. Ailemde görmedim, çocukluğumda teşvik edilmedim. Üniversitede 4 yıl boyunca devam ettiğim salon dansları kurslarını  (eveeet, tango, cha cha, jive, rhumba, şu an bile hepsini yapabilirim :)) ve sırf oturularak yapılıyor diye denediğim 1 aylık binicilik deneyimini saymazsam, hayatımın hiçbir döneminde spor olmadı, olamadı. İstediğim şeyler için enerjim sonsuz olsa da, durum zorunluluk olunca, örneğin her akşam 1 saat yürmek veya koşmak gibi, enerjim olmuyor. Bir şekilde çok zor geliyor. Vakitsizlik, zamansızlık vb ardına hiç sığınmayacağım çünkü bunlar inandığım şeyler değil. İnsan istedikten sonra zaman vardır ama o zamanı kullanmak için öz disiplin şarttır. Bu zamana kadar yapmadık yapamadık ama yaş, günlük genel çalışma rutini, oturma süresi ve şekilleri vb derken vücudumdan bazı sinyaller almaya başladım uzun süre önce. Spora başlamayı düşünmeye korktum ilk. Deneyip yarım bırakmak en büyük korkum çünkü. Ama sonra, aylar süren bir psikolojik kabullenme süreci başladı içimde. Nasıl oldu bilmiyorum açıkcası. Önce instagramdaki spor odaklı hesapları takibe aldım. Sonra etrafımdaki imkan ve olanakları araştırdım. Çok zor olmayacağına dair bilinç altımda kendi kendimi ikna süreci yaşadım. Biliyorsunuz insanın hükmedeni beyindir. Birşeyin gerçekleşmesi için, herşeyden önce beynin bunu kabul etmesi ve odaklanması lazım (Tam tersi durumda zaten geçmiş olsun :)) Bir şekilde, bu konudaki hislerim ve genel tavrım, düşünce şeklim değişti. Nelere nelere vakit ayırırken insanın kendi sağlığı için bu kadarcık fedakarlığı yapamaması çok ilginç aslında. Bir de zaman konusunu netleştirmem gerekti. Günde en az 3 saati yolda geçen, 8 saat mesaisi olan ve akşamları da en az 2-3 saat evindeki masanın başında uğraşları olan bir insanım ben. Hal böyle iken nasıl olacaktı, hangi zamanı ayıracaktım? Uykumdaki zamanı ayırmaya karar verdim ve salı perşembe günleri sabah 07:00-08:00 arasını bu işe vakfettim.

Pilatesle ilgili düşünceniz ne bilmiyorum ama hiç abartmadan şunu söyleyebilirimki, şu birkaç derste bile vücudumdaki değişimi hissettim. Bunu hissetmek ayrı bir motivasyon oluyor zaten. Göründüğü kadar kolay değil, epey zorlanıyorum ama kolay olsa sonuç alınmazdı zaten. Sınıfımda bu derse 2 yıldır devam edenler var ve 40'lı 50'li yaşlara göre inanılmaz fit durumdalar.

Eğer bu konuda sizin de aklınızda bazı düşünceler varsa bu yazı yardımcı olur umarım. Bol şans.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder