10 Eylül 2014 Çarşamba

Bahçe atölyelerimin ardından

Geçtiğimiz hafta sonu hayalini kurduğum iki bahçe atölyesini çok değerli misafirlerimle birlikte hayata geçirdim. Benim evim o kadar sapa ve şehirden o kadar uzak ki, kimse kolay kolay bunca yolu gelemez diye düşünürken misafirlerim beni utandırdılar. Cumartesi günü yağan delifişek yağmura ve mesafeye rağmen, ikisi Bursa'dan olmak üzere çook tatlı konukları misafir ettim. Bu atölyeler benim için sadece bu güzel hobiyi yayma aracı değil, inanılmaz bir hızla yeni ve farklı farklı çevrelerden, mesleklerden, ilgilerden ve tecrübelerden insanlarla da tanışma aracı oluyor. Bunun için şükran duyuyorum. Bu fotoğrafta hazırlıklarımdan bir kare görüyorsunuz.  
 
Hazırlıklara devam... Cumartesi günü yağmur yağınca ön brandayı sonuna kadar açtım.  Tıpır tıpır yağmur sesi eşliğinde çalışmak yağmurlu havalarda benim kızımla birlikte çok yaptığım birşey. Bu sefer misafirlerimle birlikte yapma imkanı buldum.  


Nurseven'in sarılı morlu çantası... Giyimde, aksesuarda, craftta elim sarıya hiç gitmez nedense. Haksızlık ettiğim bir renk olduğunu anlıyorum bazen böyle çok güzel pozlarını görünce.  

 Sardunyalarımız bize eşlik etti iki gün.
 
Gök.yüzü. En güzel yüz onun yüzü. 




Kumaş masaörtüsünün diagonal deseni kağıdın deseni ile ne güzel karışmış :)


Ve ufak ufak güneş üzerimize vurmaya başlarken 

Beni iyice karıştırın bunlara 


Matruşka sticker. Kızımın deyimiyle 'matguşga sıkitır' :) 



Eskiden sehpadaki camın altına eski kağıt paraları dizerlerdi. Ben de bu muhteşem kağıt güzelleri şeffaf masa örtüsünün altına dizdim.  


Desenler. Renkler. Stop. 



Bazen, kullandığımız ürünlerin çeşitlerini, isimlerini, yaptığımız işlerin ölçülerini, ne nerden alınırı böyle tatlı tatlı yazan misafirlerim oluyor ve ben buna bayılıyorum :)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder