15 Haziran 2014 Pazar

O an

Yeni bir dosyaya başlıyorum bu ay... Adı 'O an'. Güzel anları, unutulmayanları, mutluluk verenleri birer kare ile anlatmaya çalışacağım ara ara. İşte ilk 'O an' dosyası :)
 Son Paris seyahatimde Eyfel'in son kez göz kırptığı an...

Kızımın 6. yaş doğum günü öncesi, minik bir masa provası yaptığım an... 

Instagramda Cafissimo kırmızısı görselini hazırladığım an... 

Yeşillendiğimiz an... 

Stickerlarımdan hangisini kullanacağımı seçemediğim an... 

Paris'in Disney mağazasında kızımın doğum günü için arayıp da bulamadığım Elsa'lı kıyafeti Gebze pazarında ve kızımın doğum gününden sonra bulduğum an :)

Kiraz ağacımızdan ilk kirazları topladığımız an... 

İlk instagram çekilişim için hediyelerimi seçtiğim an...

Etsy craft partimizden sonra yaptıklarımızı fotoğrafladığımız an... 

Haziran sonu evlenecek kızkardeşimin yeni evindeki minik biberlerle ilk tanıştığım an... 

Ponpona bir kere daha vurulduğum an... 

Muhteşem Notre Dame De Paris'in, başının üzerinde taç gibi duran iki gökkuşağı ile karşıma çıktığı an... 

Hafif yağmurlu bir Paris akşamında Sacra Coeur'e tırmanırken bu rengarenk güzellerin karşıma çıktığı an... 

Bir Ankara seyahati sonrası  hayallere daldığım an...

Komşumun acem halılarının kahkül kahkül dökülürken karşıma çıktığı an... 

Post-it insanı olmaya doğru bir adım daha attığım an... 

Annem, pastam ve ben yarışması için pastamızı yapmaya başlamadan önce son pozlarımızı verdiğimiz an...  

Bu muhteşem pipetleri fotoğraflamaya doyamadığım an... 

Kızımın Elsa'lı doğumgünü öncesinde hazırlanırken mavinin güzelliğine doyamadığım an... 

Pipetli su şişelerimizi asker gibi yan yana dizdiğimiz an... 

Cafissimo mavisi için heyecanlandığım an... 
Turuncuya boyandığım an...

Ev&Bahçe Dergisi'nin çekimi esnasında kızımın yani Elsa'nın birazzzcık şımardığı an :)  

 Pembe ve su yeşilinin gözümü aldığı an...

Miniklere sürpriz 19 Mayıs pikniği hazırladığım an... 

Kırmızıya doyamadığım an... 

Kağıt lavanta keselerimle haşır neşir olduğum an... 

Bir dünya tatlısına rastladığım an...  

Miniklere sinema sürprizi hazırladığım an... 

Defniko ile saksı boyadığımız an... 

Pespembe olduğum an... 

Yeni damga setimi beyaz kesekağıtları üzerinde denediğim an... 

Ve tabii yeni damga setimle mini isim kartları bastığım an... 

Pırıl pırıl bir sabahta minnoş elmalarımı sevdiğim an... 

Şişelerimin ne kadar güzel olduklarını farkettiğim an...

Kağıda aşık olduğumu bir kere daha fark ettiğim an... 

 Bantlarımı kullanmaya ayrı, seyretmeye ayrı doyamadığım an...

Minik kuşumun kitap yazmaya giriştiği an... 

Hayallerimin konfeti yığını gibi bünyemi sardığı an... 

Köşeyi dönemediğim an :) 

Dünyanın en tatlı scrapbook'unu mutlulukla seyrettiğim an... 

 Alüminyum folyo ile hediyelerimi kapladığım an...

Mini portakallarıma yağmur düştüğü an... 

Ufak notlarımı tuttuğum an... 

İstanbul'u ne çok sevdiğimi burnumun direğinde hissettiğim an...

Ani esen rüzgarla gelen lavantalarımın kokusuyla mest olduğum an...

Köpük kahve fincanını görünce şaşkına döndüğüm an... 

Biricik üniversitem Boğaziçi'nin mezuniyet gününde, kızımın 'anne okulun ne güzelmiş, burası benim de okulum olsun' dediği an... 

Komşumun mis kokulu yaseminlerine akşam güneşi vurduğu an... 

Soluğumu kesen güzellikte salınan akşam güneşinin battığı an...
İşte böyle! Sevgi ve mutlulukla kalın..

2 yorum :

  1. Ne güzel bir post bu ;) İçimi açtı "o an"larınız :) Merhaba. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel bir haber :) teşekkürler. Benden de merhaba :)

      Sil